Kyäni: Merhaba, lütfen kendinizden biraz bahseder misiniz? Nasıl oldu da bir banka satış müdürü, dağ bisikletçisine dönüştü?
Péter: 2008 yılında (28 yaşımdayken) bisiklete başlamıştım. Daha öncesinde sporla fazla ilgilenmemiştim ve üstelik sigara kullanıyor ve kiloma dikkat etmiyordum.
Bisiklet, bana çok yabancı değildi. Çocukken, şehirde ulaşım aracı olarak kullanırdım. Yetişkin olarak bisiklete binmek ise bambaşka bir deneyimdi ve Margaret Adası turlarını gittikçe daha hızlı tamamlıyordum. İlk başta yeni aldığım dağ bisikletimle başladım. Kilolarım azalmaya başlamıştı. Kondüsyonum gittikçe artıyordu. Birkaç hafta sonra Triple Border Dağına (Macaristan’da bir dağ) gitmeye başladım. O zaman hayatımdaki, ilk dağ bisikleti maratonuma başladım. 30 km’lik bir maratonu hemen hemen 20 kg kaybederek tamamladım. O sıarad bu maratonların hayatımın tutkusu olacağını anladım.
Satış liderliğine gelince, “ofis seslerini” orman ve bisiklet sesleriyle değiştirmek harika bir deneyimdi. Haftalık iş stresini atmak için harika bir yoldu ve bu esnada kafamda yeni iş stratejileri bile geliştirebiliyordum.
Kyäni: Özellikle gurur duyduğunuz bir sonuç elde ettiniz mi?
Péter: Macaristan’da, pek çok ufak yerel yarışta şampiyonluk kazandım. 2015 yılında Zirve Maraton serilerinde 10. oldum. 2016 yılında ise 9. oldum. Ama uluslararası yarışmalarda kazandığım dereceler benim için en değerlileri. Inter Mountain yarışmasında 10. Oldum, Slovakya Şampiyonasında ise 2017 yılında 5. ve 2018 yılında ise 8. oldum.
Kyäni: Biliyoruzki yarışmalara katılmak için pek çok yolculuk da yaptınız – gitmekten en mutlu olduğunuz favori ülkeleriniz hangileriydi?
Péter: Slovakya’da her sene 10’dan fazla yarışma oluyordu ve yolculuklarımın %90’ı bu ülkeye gerçekleşiyordu. Ayrıca Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Hırvatistan da sık gittiğim ve sevdiğim ülkelerdi.
Slovakya’yı özellikle çok seviyordum. Yıllar boyu pek çok arkadaş edinmiştim. Orada çok teknik ve manzarası güzel yarışmalar organize ediliyordu. Harika yemekler ve nazik insanlar da cabası. Polonya yine sevdiğim bir başka ülke. 2020 yılında ise kısa süren sezona rağmen, Çek Cumhuriyeti favorimdi. Genelde Cuma günleri kısa turlar, rezervasyonlar vb. gibi yapılır ve Cumartesi ise yarış olurdu. Eğer yalnız geldiyse yarış sonrası 4-5 saat eve dönüş yolculuğum da olurdu. Ailemle geldiysem 1-2 gün daha kalırdım.
Kyäni: Bir yarışa veya sezona hazırlanmak nasıl bir duygu? 2021 yılını nasıl görüyorsunuz? Sizi ilk ne zaman destekleyebileceğiz?
Péter: Benim için sezon genellikle Nisan ayı başı gibi başlar ve Ekim ayı sonu gibi biter. Sonrasında, kısa dinlenme süreci (2 hafta kadar) olur. Kış hazırlıkları ise Kasım ayında başlar. Genelde kapalı alanda bisiklet egzersizleri, kas egzersizleri ve koşular yaparım. Soğuk havalarda bu koşuları hasta olmadan gerçekleştirebilmek çok önemli. 2019 kış döneminde koşularımı o kadar geliştirmiştim ki iki koşu maratonunda (18 ve 20 km uzunluğunda) derece aldım.
2021 yılına da aynı coşku ve motivasyon ile hazırlanıyorum. Henüz bir yarış takvimi yok. Dolayısıyla beni ilk ne zaman izleyebileceksiniz bilemiyorum. Geçen seneki takvimimiz çok sık değişti ve tamamlanamayan pek çok yarış kaldı. Buna karşın Çek Cumhuriyeti gibi bazı ülkeler yarışlara erken başladı. Ben de planımda olmamasına rağmen burada pek çok yarışa katıldım. Kısacası eğer hazırlıklar iyi giderse ve dünya kapılarını yeniden açabilirse ben de yolculuklara ve yarışlara başlayacak ilk kişilerden olacağım.
Kyäni: Çok iyi bir fiziksel yapıya sahip olsanız bile bu yarışlar, vücudu yıpratıyor olmalı. Takip ettiğiniz özel bir diyet var mı?
Péter: Aslına bakarsanız yok. Genelde herşeyi yiyebiliyorum. Çırpılmış yumurta, kızarmış et, sebzeler, değişik çorbalar. Fast food pek tüketmiyorum. Yemek pişirmeyi seviyorum. İnternette bulduğum yeni tarifleri deniyorum. 10 yıldan fazladır gıda takviyesi ve vitamin kullanıyorum. Günlük olarak Kyäni Sunrise ve Kyäni Nitro kullanmaktayım. Şimdi FIT20 ve HL5 de ilgimi çekiyor.
Haftalık olarak yarışmalar da dahil 12-16 saat çalışıyorum. Doğru miktarda sıvı alımına ve toparlanmaya dikkat etmem gerekiyor.
Kyäni: 2021 yılında daha sağlıklı bir yaşama geçmek isteyenlere ne gibi tavsiyeleriniz olur?
Péter: Zor bir soru ve yeni yıla çoktan girdik ve insanların kimisi doğru yolda olabilir ve kimisi ise kendini bırakmıştır. Ama değişim yaşamak isteyip sağlıklı yaşam tarzına geçmek isteyenlere bir mesajım var: Geç kalmadınız. Ben, 28 yaşımdayken hayatımı değiştirdim. Bütün bir yıl buna hazırlandım. Birilerini etkilemek için bu değişime başlamamalılar. Kendileri için yapmalılar. Kendilerine yetecek kadar diyet, spor ve aktiviteye başlamalılar. Arkadaşlarıyla bu konuda mutlu ve gülümseyerek konuşabilmeliler. Günlük 20 dakikalık yoga seansı da olabilir bu değişim veya kilo kaybı için yeni bir diyet olabilir veya 5 km’lik bir koşu da olabilir. Önemli olan bunu yaparken eğlenmeniz, düzenli yapmanız, yeni hedefler belirlemeniz ve başarabilirseniz kutlamanız.